Halit Özel Avukatlık & Arabuluculuk | Diyarbakır Avukatlık, Diyarbakır Arabuluculuk

A...  S...'da dört yıl önce iddiaya göre,  eve giren hırsızlık zanlısı M... Ç..., balkonda uyuyan ikizlerden 1.5 aylık M...'yı kucağına aldı.

Bu sırada ev sahipleri Y... A... ile M... A... uyandı. Telaşlanan Ç..., bebeği bırakıp yatak odasında bir dolaba saklandı. M... A.... eşinin verdiği bıçakla Ç....'ı bıçakladı. Ç...., kaçmak için 2. kattaki evin balkonundan atladı. A...'un çağırdığı ambulansla hastaneye kaldırılan Ç... öldü.

A... çifti, çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. A... çifti hakkında 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. M... A..., yaşadığı dehşet anlarını şöyle anlattı:

"Eşime bıçak getirmesini ve polisi aramasını söyledim. Bıçağı elime alarak hırsıza dışarı çıkmasını söyledim. Bunu fark eden hırsız birden dolaptan çıkarak pencereye doğru kaçtı, dizini vurduğu camı kırdı ve pencereyi açtı. Aşağıya atlamakta tereddüt edince elimdeki bıçağı salladım sanırım kalçasına isabet etti. Sonra aşağı atladı bir daha da kalkamadı. Yaralandığını görünce ambulansı çağırdım."

Y... A... ise bebeğinin ağlamasıyla kardeşini kurtardığını dile getirdi. Hırsızın kucağında bebeğini gördüğünde şoke olduğunu anlatan Y... A...; "Gece bebek ağlayınca karınlarını doyurmak için kalktım. Bir anda karşı karşıya geldiğim hırsız bana sürekli "sus" diyordu. Çok korktum. Kocama seslenince M....'yı bir anda kanepeye fırlattı. Kocam içeri geldi, benden bıçak isteyip polisi aramamı söyledi. Bebeği alıp satacak mıydı yoksa, organ mafyasına mı verecekti anlayamadık. Ama ağlamasaydı belki de bebeklerim şimdi olmayacaktı" diye konuştu.

A... çifti hakkında A... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kasten adam öldürme" suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkeme, M... Ç...'ın, başının üzerine düşmesi sonucu geçirdiği beyin kanamasından öldüğü ve düşmeden önce de öldürücü bıçak darbesi aldığı yönde gelen raporu da göz önünde bulundurarak Mehmet Atakul'u ömür boyu hapis cezasına çarptırıp, önce ağır tahrik altında bıçağı kullandığı için 12 yıla, mahkemedeki iyi halinden dolayı da 10 yıla indirdi. Eşine yardımcı olduğu öne sürülen Y... A...'un ise beraatına karar verildi.

Sanık avukatının itirazı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mütalaasında, "Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez" değerlendirmesini yaparak kararın bozulmasını talep etti.

Davayı gürüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, M... A....'un "kasten yaralama"dan yargılanması gerektiğini bildirdi. 

Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise, bazı üyelerinin mütalaa doğrultusundaki görüşüne rağmen oy çokluğuyla verdiği bozma kararında, 'Ölüm olayı her ne kadar düşmeye bağlı beyin kanaması sonucu gerçekleştiyse de, zanlının bebeği bırakarak kaçmaktan başka bir amaç gütmediği halde peşinden bıçak sallayarak yaralamasından dolayı sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğuna' karar verdi. 

Dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na taşındı ve Yargıtay Ceza Genel KuruluYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazını reddederek "suçun kasten öldürme olarak nitelendirilmesine ilişkin yerel mahkeme hükmü kanuna aykırı olup, Özel Dairenin eylemin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğuna yönelik bozma kararı isabetlidir." şeklinde karar verdi.

Haberlere konu olan Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.04.2013 Tarihli 2013/1-26 Esas 2013/150 Karar sayılı içtihadının, mevzuat ve içtihat programımızda mevcut olduğunu belirtmek isteriz.